UZAKTAN EĞİTİM SÜRECİNDE ÇOCUKLARI TEHDİT EDEN 10 DURUM

Sevgili Anne ve Babalar,

Uzak eğitim sürecinde çocuklar, genellikle tüm gün evde, ders ve ders dışı etkinlikleri teknolojik aletler üzerinden kulaklık kullanarak yapmakta ve buna bağlı olarak kulak sağlıkları olumsuz etkilenebilmektedir. Dileğimiz, öğrencilerimizin sağlıklarını koruyarak, yüksek farkındalıkla yaşıtlarından ayrışıp görev ve sorumluklarını yerine getirmeleridir. Ebeveynler aracılığıyla onların, işitme kaybı riski yaşamaması için sağlıklı dinleme ve kulaklığı doğru kullanma konusunda derlediğimiz bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum:

- Bazı çocuklar-gençler derse yattıkları yerden katılabilmektedir. Yatarak derse katılım, özellikle sümkürme ve burun temizliği ihmal edilmiş çocuklarda orta kulakta sıvı birikmesine yol açabilmektedir. Bu da kulağın genze açılan havalandırma borusunun (östaki tüpü) olumsuz etkilenmesine sebep olabilmektedir.

- Bazı çocuklar-gençler dersi daha iyi duymak, ses kalitesini arttırmak veya derse konsantre olabilmek için hem kulaklık kullanmakta hem de ses ayarını yükseltmektedir. İdeal olan 60-70 desibellik ses aralığıdır, 110 desibelin üstü zararlıdır.

- 95 desibel ve üstü seviyede sesi 8 saatten fazla (kulaklıkla veya kulaklıksız) dinlemek işitmeye zarar verebilmektedir. Yüksek desibelde dinlemeye maruz kalan kulakta çınlama başlayabilmektedir. Yapılması gereken ses ayarını düşürmek, (gürültülü ortama maruz kalındıysa en az 16 saat) sessiz bir ortamda kulağı dinlendirmek gerekmektedir.

-Kulak çınlaması geçmiyorsa en kısa sürede uzmana başvurmak gerekmektedir. Gürültülü ortamlarda mutlaka kulak koruyucu tıkaçlar kullanılması gerekmektedir.

-İdeal ayarlama nasıl olmalıdır? 60/60 kuralı uygulanmalıdır. Kulaklığın sesini yüzde 60’dan daha fazla açmadan ve 60 dakikayı aşmadan sesi dinlemek gerekmektedir.

- Eğer bulunulan ortamda gürültü fazlaysa her 60 dakikanın sonunda dışarı çıkılarak 5 dakika kulağı dinlendirmek gerekmektedir. - Kulaklıkla müzik dinleyerek uyunmamalıdır.

- Ses izolasyonu iyi olan kulaklık kullanılmalıdır. Böylece arka plan gürültüsü azalacağından ses ayarını daha fazla açmak gerekmeyecektir. -Sağlıklı bir kulak yapısında, aniden gelebilecek seslerin kulakta oluşturabileceği zararlara karşı kulak içindeki kas grupları kendini kasarak, sesi iç kulağa ileten kemikçiklerin çalışmasını engellemektedir. Normal seviyede bir sesi kemikçikler iç kulağa doğru 27 kat artırarak iletmektedir. Yani uzun süreli ve yüksek tonda kulaklık yoluyla gelen sese kulağın maruz kalması, buradaki hücrelerin hasarlanmasına ve işitme kaybına yol açabilmektedir. Kulaktaki bu mekanizmanın iyi, sağlıklı çalışabilmesi için ses düzeyinin normal olması ve dışarıdan gelmesi tercih edilmelidir.

- Kulağın hava giriş çıkışı kulaklık ya da başka etkenlerle uzun süre engellenirse, bu durum mantar veya bakteri oluşumlarına yol açarak kulak sağlığını tehdit edebilmektedir. Tamamen kapatılan kulak içindeki hava, iç kulağın terlemesine neden olduğu için birçok enfeksiyona davet verilmiş olmaktadır.

- Uzun süreli kulaklık kullanımı kulak kanalının sıcaklığını arttırabilmekte, bu da cildin aşınmasına ve zararlı bakterilerin oluşmasına neden olabilmektedir. Eğer 15 dakikadan fazla kulaklık kullanılacaksa; kulak mutlaka dinlendirilmeli, uzun süreli kulaklık takmak gerekiyorsa; kulak kanalını kapatmayan ama kulak kepçesini kapatan kulaklık tercih edilmelidir.

- Kulaklık kişiye özel kullanılmalı; asla başkasıyla paylaşılmamalıdır. Kulaklığı başka biriyle ortak kullanmak, bakteri transferi yoluyla enfeksiyona neden olabilmektedir.

- Hangi aşamalardan geçerek paketlendiğini bilmediğimiz yeni alınan kulaklığı kullanmadan önce dezenfekte etmek gerekmektedir. Ayrıca kulaklıkları düzenli olarak temizlemek gerekmektedir. İkinci el kulaklık sakıncalıdır.

- Sürekli kulaklık kullanmak dış ortama karşı dikkatin düşmesine neden olmaktadır.

-Aşırı yüksek sesli kulaklık kullanımı baş dönmesini; baş dönmesi de vertigoyu tetikleyebilmektedir. Eğer çevrenizdeki insanlardan sıklıkla cümlelerini tekrarlamalarını istiyorsanız, kalabalık ortamlarda sesleri ayırt edemiyorsanız, tv izlerken veya müzik dinlerken sesin yüksekliğini fark etmiyorsanız, çevreniz tarafından uyarılıyorsanız; işitme kaybı yaşıyor olabilirsiniz. Bu belirtiler varsa mutlaka bir uzmana gidilmesi gerekmektedir.

Bu belirtiler olmasa bile özellikle 30 yaşından sonra düzenli olarak muayene olmak gerekmektedir.

“Kendini sağlam bilen hastanın tedavisi yoktur.” Eddy Fisher

ÖZEL ALTIN EĞİTİM KURUMLARI – REHBERLİK SERVİSİ – SEVİL USTA -2021

 
#
Tamam