Yaz biter, tatil dönemi sona erer, okullar açılır, hava hafiften serinler, sonbahar yağmurları ıslatır doğayı veee hoş geldin Sonbahar... İki seçeneğiniz vardır;ya sonbahar aylarını hüzünlü geçirirsiniz yada Sonbahar'da gezilecek yerler keşfedip, kendinizi doğanın bu mevsimde oluşturduğu renk senfonisine bırakırsınız...
İlkbahar ve Sonbahar aynıdır aslında bizce. İkisi de bir dönüşüm ve başlangıçtır. Nasıl İlkbahar'da çiçeklerin açması ile kırmızı sarı ve yeşilin her tonunu görebilirsek doğada, Sonbahar'da da kahverengi yeşil ve sarının her tonunu görürüz. Kısacası her ikisi de çağırır insanı doğaya... Her iki mevsimin ortak güzelliğidir bahar yağmurları... Yağmur sonrası toprak kokusu eşliğindeki kısa bir doğa yürüyüşünün keyfini sanırım kimse ret edemez. Bu yazımızda; Sonbahar'da doğayla baş başa kalabileceğiniz, yürüyüşler yapabileceğiniz, ruhunuz ve vücudunuzu dinlendirebileceğiniz, sakinlik ve huzur dolu anlar yaşayabileceğiniz bölgeleri tanıtmak istiyoruz sizlere....
MAŞUKİYE SAPANCA Olağan üstü orman manzarası ve yeşil dokusuyla gezginlerin en çok tercih ettiği bölgelerden ikisidir Maşukiye ve Sapanca. Sapanca Gölü sahilinde göle karşı serin havada kahvenizi yudumladığınızı düşünsenize. Düşünmesi bile iyi geldi değil mi? :)) Sapanca Gölü Sapanca'dan Maşukiye'ye geçerken lütfen aracınızın hızını yavaşlatın ve camlarınızı açın. Yüzünüze çarpan temiz orman havasını hissederken muhteşem manzaranın tadını çıkarın lütfen. Maşukiye'ye girdiğiniz andan itibaren yeşilliklerin içinde akan küçük derelerin çevresinde konumlanmış alabalık tesislerini göreceksiniz. Kahvaltı ve öğle yemeğinizi bu güzellik içinde yapabilirsiniz. Ayrıca çam ağaçları arasında zipline yapabilir, atv turlarına katılabilir ve özellikle çocuklu bir aile iseniz at çiftliklerini ziyaret edebilirsiniz. Sapanca Maşukiye arasında otoban köprüsünün altından geçtikten sonra sola dönüp devam ederseniz karşınıza çıkacak 2 mekandan bahsetmek istiyoruz sizlere. Sopeli Doğal Yaşam Köyü ve Natürköy. İkisi de geniş bir gezi alanına sahip güzel manzarası ve akan deresiyle görülmeye değer yerler tavsiye ediyoruz.
AĞVA İstanbul'un Şile ilçesine bağlı küçük ve güzel bir beldedir Ağva. İstanbul'a yakınlığı nedeniyle Yaz Aylarında plajlarından faydalanmak serinlemek için, Sonbahar ve İlkbahar mevsimlerinde de Göksu ve Yeşilçay nehri kenarında serinlemek ve eşsiz tabiat manzarasını keşfetmek için İstanbulluların sıklıkla tercih ettiği bir beldedir. Son zamanlarda Ankara'lı dostlarımızdan da gerek plaj gerekse nehir kenarında sakin ve huzurlu bir tatil geçirmek için duyuyoruz Ağva tercihlerini. Ağva'nın çok kısa süre içinde Ankara'lı seyahat severlerin de sıklıkla ziyaret ettiği bir bölge olacağını düşünüyoruz. Ankara'ya 4-4.5 saat mesafede olması, ulaşım kolaylığı düşünülürse çok rahat bir iki gece konaklamalı gezi planlanabilir Ankara'dan. Ağva Bölgesindeki hemen tüm otel ve restoranların konsepti aşağı yukarı aynı.Sesiz,sakin huzurlu bir ortamda kafa dinleyebileceğiniz bir konsept.
Biz bu yazımızda sizlere bu klasik konseptin tüm özelliklerine sahip olan ama artı olarak 2 farklı seçenek sunan Park Mandalin Otel'den bahsedeceğiz biraz. 10 odalı küçük şirin butik bir otel Park Mandalin. Konaklama dışında günü birlik gezileriniz için, kahvaltı ve öğle yemeğinde de restoranından faydalanmanız mümkün. Park Mandalin'i farklı kılan yanı ise; konumu nedeniyle doğal tabiat unsurlarıyla iç içe olması.Yılın belli zamanlarında (Ekim-Kasım Ayları) orman içinde yürüyüş aktiviteleri düzenliyorlar. Yağan yağmurların ardında çoğalan mantarları inceleme ve fotograflama şansına sahip olabiliyorsunuz bu trekking aktivitesiyle. Ağva Doğa Yürüyüşleri Otelin bir diğer uygulaması da Ozon Sauna terapisi. Bu terapinin esası; sıcak kabinin içinde deri yoluyla vücuda ozon verilmesidir. Düşünsenize, bir hafta sonu kendinize ayırmışsınız, Ağva'nın doğal güzelliklerini görüp nehir kenarında yemeğinizi yemişsiniz bir de üstüne stresi azaltan, kalp ve akciğer hastalıklarına iyileştirme sağlayan, zayıflamaya katkısı olan ve selülitleri eritme gibi etkisi olan ozon saunasına girmişsiniz... Güzel olmaz mı???
YEDİGÖLLER Yedigöller olağanüstü güzellikteki ortamı ile mutlaka sonbaharda görülmesi gereken Seyir Terası karşılayacak sizi. Çıkın terasa ve çekin temiz havayı ciğerlerinize iyi gelecektir. Bu alandan ayrılıp çok kısa bir mesafe yolu takip edince Yedigöller başlıyor. 1965 yılında Milli Park olarak kabul edilen bir yer. Yedigöller iki plato arasında 7 adet gölden oluşmaktadır. İncegöl, Sazlıgöl, Nazlıgöl, Kurugöl, Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl. Gölleri yaklaşık 1.5-2 saatlik bir yürüyüşle gezip kendinizi tabiat ananın kucağına bırakabilirsiniz.
ABANT ve GÖLCÜK GÖLLERİ Bolu gezilecek yerler konusunda oldukça zengin bir ilimiz. Abant ve Gölcük Gölleri'de bunların en başında yer alan yerler. Göl çevresinde dolaşabilir ve veya piknik alanlarında mangalınızı yakıp afiyetle yiyebilirsiniz göl manzarasına karşı. Artık Sonbahar'da gezilecek yerler konusunda fikir sahibi olduğumuza göre;lütfen sonbaharın size hüzün ve durağanlık getirmesine izin vermeyin; çıkın gezin ve seyahat edin. Keşfedin sonbaharın güzelliklerini.... Sağlıklı ve hoş kalın.
Yazarın diğer yazılarına http://www.ankaragezginleri.com/ linkinden ulaşabilirsiniz.