PESİMİZM ÜZERİNE

Fransızca “pessimiste” yani kötümser, karamsar anlamına gelen bu sözcük Latince pessimus “en kötü” sözcüğünden türemiştir.

Peki pesimistler kimlerdir? Aslında yaşadığımız toplumda sıkça rastladığımız optimist karşıtı tiplemelerdir. Bu kişilere meşhur yarısı dolu bardağı gösterdiğinizde “bardağın yarısı boş” cevabını alırsınız. Peki bir toplumda pesimistler çoğunlukta ise o kesim gelişebilir mi? Günümüzde pek çok girişimci fikirlerini açıkça dile getirmekten çekiniyor. Yeniye yol açmak konusunda oldukça hassas ve karamsar olmada insanımızın hakkını yememek lazım. Kötümserlik kitleselleşirse ne olur peki? Pesimistlerin mağdur psikolojisinde olduğunu da söyleyebiliriz. En basit örneği genç kesimin “coğrafya kaderdir” sözünü bu kadar benimsemesinden gösterebiliriz.

Mağdur psikolojisi üzerinde biraz duralım öyleyse. Kendinizden bir parça bulabilirsiniz belki. Mağdur rolü oynayan insanlar genellikle içindeki öfkeyi bu şekilde bastırır. Bu kişilerle sık sohbet ederseniz mutlaka “eziyet, haksızlık, acı” kavramlarına tanık olursunuz. Süregelen durumda böyle bir kişinin yaşadığı küçük bir sıkıntıyı günlerce düşünüp karamsarlığa boğulacağını beklemek yanlış olmaz. Bu tür kişiler tıpkı iyicil mazoşistler gibi başarı ihtimalini görmezden gelerek yenilgiyi benimserler. Yaptıkları işi beğenmez, yol kat edemez ve çalışması hiçbir zaman yeterli gelmez. Bu tarz kişiler kendi kariyerinde yol alamadığı gibi yeni fikirlere kapalı ve kötümserlerdir.

10 eylül 2021 tarihinde yapılan 100 soruluk ankete göre; Türkiye’deki gençlerin %68’i Türkiye’nin geleceğini iyi görmediğini söylerken, %35’i Türkiye’nin geleceğinden tamamen umutsuz olduğunu söylemiştir. Haklı sebeplerinden ve sert mantığa karşın romantik heveslerinden ötürü çoğunluğu suçlamak mümkün değil. Fakat pesimistlerin bu durumu körüklediğini düşünüyorum. Peki siz kendiniz için “pesimist” tanımını kullanır mısınız ya da böyle tanımlanmaktan memnun kalır mısınız?

Nida YEŞİLYURT GSL/11-R

 
#
Tamam