UZAKTAN EĞİTİM SÜRECİNDE ÇOCUKLARI TEHDİT EDEN DURUMLAR-5-

Sevgili Anne ve Babalar,

Eğitimin uzaktan yapılması nedeniyle çocuklar tüm gün evde, ders ve ders dışı etkinlikleri teknolojik aletler üzerinden yapmaktalardır ve buna bağlı olarak kendilerini etkileyen iki olumsuz durumla karşı karşıya kalmaktalardır. Aylardır uygulanan kısıtlamalar ve uzaktan yapılan eğitim uygulamaları, çocukları-gençleri artık bunaltmaktadır. Ders dışı zamanlarda biraz rahatlamak isteyen çocuklar-gençler, keyif alabilecekleri şeyler yapmak istemektedirler. Ne yazık ki hayal dünyası budanan ve çevresel imkanı zayıflatılmış çocuklar-gençler sanal dünyaya yönelmektelerdir. Çocuklar – gençler sanal dünyaya sınırsızca yöneldiğinde onların duygusal ve zihinsel alanlarında gerileme olmaktadır.

Belirtildiği üzere çocukları-gençleri etkileyen ilk olumsuz durum “uyaran eksikliğidir”. “Zihin boşluktan hoşlanmaz” prensibini herkes bilir. Okul ve diğer sosyal ortamlardan uzak kalan çocuklar–gençler uyaran eksikliği nedeniyle, duygusal ve zihinsel bir boşluğa düşmektedirler. Önemli olan; çocukların–gençlerin ders dışında kalan zamanlarını, duygusal ve zihinsel anlamda sağlıklı gelişimlerini sürdürebilecek çevresel uyaranlarla doyurulmasıdır. Dış çevreye açılamadığımız şu günlerde çocukların uyaran eksikliklerini kapatmak, kendi hayal güçlerine ve ebeveynlerin sunacağı imkanlara bağlıdır. Çocukların-gençlerin bütün gün evde fiziksel enerjilerini boşaltamamalarına uyaran eksikliği de eklendiğinde yaşanabilecek olumsuzluklar iyice artmaktadır. Uyaran boşluğu konusunu, ebeveynlerin ciddiye alması, ders dışı zamanın iyi planlanması, çocuğun gün içinde sanal alem dışında başka etkinliklere yönlendirilmesi gerekmektedir. Örneğin ebeveynler, imkan buldukça çocuklarını kalabalık olmayan açık alanlara yönlendirebilirler, onların fiziksel enerjilerini atmalarını, güneşin ve temiz havanın olumlu enerjisinden faydalanmalarını sağlayabilirler. Açık alana çıkılamıyorsa bile (Bu konuda detaylı öneri listemi ara yıl tatil önerileri blog yazımda bulabilirsiniz.) ev içi oyunlar oynayabilir, çocuklarla mutfakta yiyecek hazırlayabilir, bitki yetiştirebilir, çocukların yapabileceği yeni sorumlulukları onlara verebilirler. Çocukların ruhsal alanda doyurulması için öncelikle ebeveynlerin kendi aralarındaki ilişkinin sağlıklı olmasına dikkat etmeleri gerekmektedir. Huzurlu bir evde yaşayan çocukların ruhsal alandaki ihtiyaçları büyük bir oranda karşılanmakla beraber, çocuklar-gençlerle olan ilişkilerinde ebeveynlerin dikkat etmeleri gereken birkaç husus daha vardır. Ufak yaşta da olsa çocuklar, bireydir. Ebeveynlerinin çocuklarına karşı saygılı, sabırlı ve şefkatli olması, sevgisini göstermesi gerekmektedir. Aslında hayatın doğal akışına uygun alınabilecek basit tedbirler; çocukların hırçınlaşmalarını, içlerine kapanmalarını, iletişimi koparmalarını önleyecektir.

Çocukları-gençleri etkileyen ikinci olumsuz durum ise “uyaran fazlalığıdır”. Çocuklar-gençler evde kısıtlanmışken, zaten derse odaklanmakta zorlanmakta, nasıl olsa anlatılan konuya internet üzerinden daha sonra ulaşabilirim, düşüncesiyle derse girmekten kaçınabilmekte ya da ders sırasında ekranın kapalı olmasını fırsat bilerek arka planda internet üzerinde oyunlara yönelebilmektedirler. Bilgiye ulaşmanın kolay olması, gençlerin bilgiyi değersizleştirmelerine yol açmaktadır ki bu akademik başarı açısından son derece risklidir. Bu düşünce yapısına sahip öğrencilerin dersi verimli dinleyebilmeleri, konuyu tam öğrenebilmeleri biraz zor olacaktır. Çocukları bu anlamda doğru yönlendirmek önemlidir.

Kaldı ki ders sırasında değilse bile, bazı çocukların – gençlerin ders bitiminde, duygusal ve zihinsel boşluklarını doldurabilmek amacıyla zamanının çoğunu burada geçirdikleri, rengarenk olduğu için çekici, ihtiyacından fazla ve sağlıksız uyarana maruz kalabildikleri görülmektedir. Yüksek görsel uyarana maruz kalan çocuklar işitsel dikkat ve dinleme becerisi konusunda sorun yaşarlar. Bu da çocukların–gençlerin konuşan ama dinlemeyen bireyler olmalarına neden olur. Bunun sonucunda ders başarısında düşme, dikkat eksikliği, psiko-motor becerilerde zayıflama, dil, konuşma ve problem çözme becerilerinde gerileme, hedef koyamama gibi kısıtlılıklar görülebilir.

Bilindiği üzere internet sayesinde bilgiye ulaşmak kolaydır; ancak çocukların – gençlerin interneti daha çok eğlence amaçlı kullandıkları gözlenmektedir. Bu sırada gençler nasıl bir risk altına girdiklerini fark edememektedirler. Yeterli düzeyde uyaran, öğrenme için gerekli iken, uyaran fazlalığı öğrenmeyi engellediği gibi başka sorunlara da yol açabilmektedir. En basitinden, çocukların – gençlerin her tür haberi izlemesi doğru mudur? Ne yazık ki şiddet, katliam, intihar gibi haber ve görüntüler yetişkinlerde bile stres yapmaktadır. Kaldı ki çocuklar ve gençler bu, vb uyaranları izleyerek saldırganlaşabilmekte, şiddet haberlerine duyarsızlaşabilmekte, uyku bozukluğu yaşayabilmekte, kabus görebilmekte, rol model alabilmekte veya paranoya kişilik bozukluğu bile geliştirebilmektedirler. Çocukların – gençlerin tüm gün youtuberlerı izlemesi doğru mudur? Kaliteden yoksun içerikler paylaşarak yüksek miktarlarda para kazanan youtuberları gören gençler, derse devam ederler mi? Ders çalışırlar mı?

Çocukların kirli uyaranlara maruz kalmasını önlemek için ebeveynlerin dikkatli olması yetmemektedir. Bunun yanında onlarla birlikte ev içinde kitap okuma, yemek pişirme, oyun oynama gibi etkinlikler ve açık hava etkinlikleri de düzenlemeleri gerekmektedir. Ayrıca çocukların internet kullanım süresinin sınırlandırılması ve aile internet paketi kullanılması da alınabilecek tedbirlerdendir.

Aksi takdirde ebeveynlerin çocuklarıyla aralarındaki mesafenin her geçen gün artacağı aşikardır. “Görmeyen, duymayan, konuşmayan, anlamayan, sizinle aynı ortamda bulunmak istemeyen, kıskanç, bencil, empati kuramayan, sadece kendi isteklerine odaklanan, kendini ifade edemeyen, şahsına ait düşünce üretemeyen, tatmin olmayan, değerleri değersizleştiren, toplum içinde uyum problemi yaşayan, çözüm üretemediği noktada kriz yaratan, her konuda direnç gösteren, fiziksel ihtiyaçları için olsa bile yerinden kalkmak istemeyen bir nesil yaratmak istemiyorsak”, tedbir almak zorundayız. Bu konuda kendinizi yetkin hissetmiyorsanız mutlaka bir uzmana başvurulmalısınız. Aksi takdirde geçen her saniye çocuğun, ailenin, okulun dolayısıyla toplumun aleyhine işlemektedir.

“Bu kuşağın sorunu sosyal medyaya insanlardan daha çok inanmalarıdır.” Shihab Kazi

İnternette bulduğun şey ne aradığına bağlıdır.” Sevil Usta

ÖZEL ALTIN EĞİTİM KURUMLARI –REHBERLİK SERVİSİ - 2020-2021 – SEVİL USTA

 
#
Tamam