ÇOCUKLAR NE KADAR ÇOCUK?

Değerli okurlar, anne ve babalar olarak kendi içimizde ki bazı tabuları yıkmak ve çocuklarımızın bilinçli, başarılı ve özgür bireyler olarak gelişmeleri için neler yapmalı, onları nasıl yönlendirmeli ve kendimizi nasıl eğitmeliyiz sorularına cevaplar bulalım.

Biliyoruz ki ebeveyn olarak yetişmiş olduğumuz ortam aldığımız aile kültürü ve büyüdüğümüz çevre birincil olarak bizlerin çocuklarımızı yetiştirmede öncelikli referanslarımız oluyor. Ancak ayak uyduramadığımız nokta bizlerin çocukluk dönemleri ile son 10-15 yıl içerisinde yetişen ve bugün yetişmekte olan jenerasyon arasında ciddi farklar olması ve çoğu zaman anne babaların bu durum karşısında düştükleri çaresizlik.

Kişisel fikrim, sıkıntının özünün ebeveynler olarak çocuklarımızı en iyi şekilde kendimizin yetiştirdiğine inanmak olduğu. Büyüme dönemlerinde onlara en doğru davranış biçimlerini biz öğretiyoruz. Onlar için en iyisini biz biliyor, en doğru kararları biz veriyoruz. En güzel ödevi biz hazırlıyor en güzel kıyafeti biz seçiyoruz ve tabii en yüksek notu da bizim almamız gerekiyor. Ona uygun en iyi işin ve eşin peşinde koşturup gidiyoruz. İşte burada hayal kırıklığı başlıyor, bütün bu "en"ler arasında çocuğumuz elimizden kayıp gidiyor, zaman bizim zamanımız değil artık. Bir çoğumuz kendi çocukluğumuzda elde edemediğimiz, ulaşamadığımız her şeyi şimdi çocuklarımıza veriyoruz klişesi ile vicdanını rahatlatırken diğer bir kısmımız kendi hırslarımızı, çocuklarımızın hırslarının önüne geçirip onları sürekli başarısız olarak yargılıyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün ancak ulaştığımız sonuç genellikle aynı oluyor. Çocuğumuzun olumlu davranışlarını kendimize, sergilediği olumsuz davranışları başkalarına mal ediyoruz ve işte o zaman "EN" büyük hatayı yapıyoruz.

Ne yapmalı, nasıl yapmalı da bunun bir ortasını bulmalı? Cevap çocuğumuzun gelişme dönemini yakından takip ederek mümkün olduğunca kendimizi geliştirmek. Çocuklarımızın ev ortamı dışında bulundukları sosyal ortamları, ki en geniş zamanlarını geçirdikleri okulları ve eğer var ise spor veya kültürel etkinlik alanlarındaki davranış biçimlerini bu zamanlarını geçirdikleri yetişkinler ile paylaşmak çok önemli. Birçok çocuğun davranış biçimlerinin ev ortamı ile benzerlik göstermediği de önem vermek gereken hususlardan biri.

Ana fikir olarak söylemek istediğim şu; çocuklarımızın ne kadar olgun, ne kadar başarılı, ne kadar haylaz yada yaramaz olduğunun hesabını yapmaktan çok, ne kadar çocuk olduğunu anlamaya çalışalım ve beklentilerimizi bu yönde şekillendirelim. Bu konular ile ilgili yerli ve yabancı eğitim bilimcilerin aydınlatıcı kitapları bulunuyor. Bütün bu hayatla boğuşma arasında zamandan biraz çalıp bu kitaplara bir göz gezdirmenizi umuyorum.

Ayrıca bugün babalar günü, tüm babalar değerli, tüm babalar kıymetli. Babalar gününüz kutlu olsun.

 
#
Tamam